Nisan Ayında Okuduklarım | 2018

Herkese yeniden merhaba! 

Biraz geç de olsa Nisan ayında okuduklarımı paylaşmaya geldim. Hazırsanız başlayalım.


Bu ay okuduğum ilk kitap Dante’den Yeni Hayat oldu. İlahi Komedya’yı okurken beni en çok etkileyen yazarın diliydi ve Yeni Hayat’ta tekrar bu akıcı dile kavuşmak beni çok mutlu etti. 
Dante & Beatrice’in büyülü geçmişi bu kitapta sizi iyice kendine çekiyor. 


Yeni Hayat’ta Dante’nin Beatrice’in ilk kez gördüğünde hissettiklerini ve ilerleyen yıllarda ona karşı hissettiği duyguların ne kadar derinleştiğini okuyoruz. Dante’nin en büyük ilham kaynağını bu kitapla birlikte iyice tanımış oluyoruz. 



Yukarıdan da anladığınız üzere ben kitabı 5/5 olarak puanladım. Eğer İlahi Komedya’yı ve Yeni Hayat’ı okumadıysanız kesinlikle bir an önce okumaya başlamalısınız. Emin olun Dante ve Beatrice ile tanıştığınız için pişman olmayacaksınız.



Nisan ayında ikinci okuduğum kitap Rachel DeWoskin’den Kör’dü. Kitapta adından da anlaşıldığı üzere bir kaza sonucu görme yetisini kaybeden Emma’nın bu durumu kabullenme öyküsünü okuyoruz. Emma’nın arkadaş çevresine ve okula tekrar adapte olma süreci boyunca yaşadığı gelgitlere yazarın akıcı dili sayesinde yakından tanık edebiliyoruz.


Kitapta en beğendiğim kısım, yazarın her şeyi mutlu sona bağlamak gibi çabasının olmamasıydı. Bu şekilde kitap olabildiğince gerçeğe yakın bir havaya sokulmuştu. Bence bu tarz kitaplarda bu oldukça önemli bir nokta.


Kitabı 3,5/5 olarak değerlendirdim. Aklınızda bu tarz,hızlı bir kitap okumak varsa Kör’ü okumanızı tavsiye edebilirim.





Nisan ayında okuduğum üçüncü kitap Abigail Johnson’dan If I Fix You oldu. Kitap konu olarak 16 yaşındaki Jill’in annesinin onları terk etmesi sonucu Jill’in yaşadığı duygusal karmaşa sonucu gelişen bir dizi olayı ele alıyor. 


Kitapla ilgili ayrıca bir yazı paylaşmıştım okumak isterseniz buraya tıklayarak o yazıyı okuyabilirsiniz.

Ben kitabı 3/5 olarak değerlendirdim.





Nisan ayında okuduğum son kitap ise Orhan Pamuk’tan Masumiyet Müzesi oldu. Kitap 1975’lerde başlayıp uzun yıllar devam eden bir hikayeyi ele alıyor. Kitapta, zengin bir aileden olan Kemal ve Kemal’in uzak akrabası Füsun arasındaki ilişkiyi inceliyoruz. Yıllar süren bu ilişkiyi kitapta ana karakter olan Kemal’in gözünden okuyoruz.


Okuması oldukça hoş bir kitaptı Masumiyet Müzesi. O yıllardaki sinemadan,kültürel yapıdan bolca bahsediliyor kitapta. Kitapta benim beğenmediğim tek kısım Kemal ve Füsun’un ilişkisinin bir noktadan sonra sevgi olmaktan çıkıp bir çeşit saplantıya dönüşmesiydi. Bu yüzden bu ilişkinin evrimleşme sürecini okumak bazen beni sıktı ama kitap genel olarak akıcıydı.


Ben kitabı 4/5 olarak değerlendirdim. Eğer kitabı okuduysanız düşüncelerinizi lütfen benimle paylaşın.  




Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,hoşçakalın !



Yorumlar

Popüler Yayınlar