Fantastik Canavarlar : Grindelwald’ın Suçları | Film Yorumu

Herkese uzun bir aradan sonra tekrar merhaba !

Blogdaki bu bir süredir devam eden sessizliği merakla beklemiş olduğum bir film ile bozmaya geldim : Fantastik Canavarlar : Grindelwald’ın Suçları. Hazırsanız hemen başlayalım!

Öncelikle daha önce yazmış olduğum Voldemort : Origins of The Heir yorumundan muhtemelen Büyücüler Dünyası’na ait her şeye ne kadar bayıldığımı fark etmişsinizdir. Rowling’in elinden çıkan her işi beğenmeye oldukça kararlıyım yani ! O yüzden eğer yorumlarda objektif olamazsam şimdiden kusura bakmayın.

Filmin konusu, ilk filmden tanıdığımız karanlık büyücü Grindelwald’ın gücünün artması ve müritlerini tekrar toplamasıyla birlikte planlarına kaldığı yerden devam etmesi aslında.Muggle türünün daha pasif olduğu bir dünya kurmaya kararlı olan Grindelwald’ın karanlığına bu filmde baya yakında tanık olacaksınız. 

Sizi bilemem ama ben Newt Scamender’ı ilk gördüğümüz andan itibaren bayılmıştım,bu filmde de değişen hiçbir şey olmadı. Hatta Newt’in yanı sıra abisi Theseus da benim favorilerimden biri oldu. Scamender kardeşler baya sevimli geldiler bana anlayacağınız.

İkinci filmde benim en merakla beklediğim kısım Newt’ın Hogwarts yıllarıydı. Ne yazık ki bu kısımlar benim istediğim kadar fazla yer kaplamıyordu filmde ancak olsun! Bu sahneleri izlerken Hogwarts’ı ve o güzel jeneriğini ne kadar özlemiş olduğumu bir kez daha fark etmiş oldum.

Zaten aşina olduğumuz ailelerin fertlerini görmek de oldukça keyifliydi. Filmin bazı sahneleri bana Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nı anımsattı. Ama yukarıda belirttiğim gibi filmde ne olursa olsun hiçbir şey benim beğenimi azaltmaya yetmedi. 

Serinin oldukça önemli karakterlerinden biri olan Credence’ın gerçek kimliğini bulmaya çalıştığı yolculuğunda bu filmde baya bir ilerleme kaydediliyor. Credence’ın Grindelwald için neden bu kadar kıymetli olduğunu artık öğreniyoruz.

Filmde Ölüm Yadigarları kitabında bir kısmını okumuş olduğumuz Dumbledore ve Grindelwald ilişkisine ait kesitler görüyoruz. Fragmanlarda da zaten bu sahnelere oldukça sık yer verilmişti. 

Yorumu özetleyecek olursam ben filmi çok beğendim. Zaten Büyücüler Dünyası benim her zaman favorim olacağı için beğenmeme gibi bir şansım yok. Sevdiğimiz karakterlerin gençliklerinin yanı sıra yeni karakterlerle de tanışmak benim baya hoşuma gidiyor. 

Umarım Fantastik Canavarlar serisinden sonra Marauders grubuna ait bir seri de izleyebiliriz. Rowling duy beni! 

Eğer filmi izlediyseniz düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.

Şimdiden hepinize iyi eğlenceler !

Nox !