Well Met - Jen DeLuca | Kitap Yorumu

Herkese yeniden merhaba !

Bu yazıda Eylül ayında okumuş ve yorumunu yapacağıma söz vermiş olduğum Well Met kitabının yorumumu paylaşacağım.Hadi hemen yoruma geçelim.

Well Met kitabını ilk kez yurtdışı tanıtım çalışmaları sırasında gördüm,o günden beri kitabın çıkmasını ve bir an önce kitabı okumaya bilmeyi bekliyordum.Ancak gelin görün ki yine bir kitap beklenti mağduru oldu.

Kitapta geçirdiği kaza sonrası kız kardeşine ve yeğenine yardım etmek için Willow Creek isimli kasabaya giden Emily’nin hikayesini okuyoruz. Emily, son ilişkisinden aldığı hasarla hala tam olarak baş edemediği için kendini flörte tamamen kapatmış bir haldedir.

Emily’nin yeğeni Willow Creek Lisesi’ne gitmektedir.Willow Creek’te her yıl düzenlenen bir de panayır var ve bu panayırda lisedeki öğretmenler, öğrenciler ve gönüllüler görev almakta ancak öğrencilerin katılabilmesi için velilerin de bu panayırda görev alması gerekmektedir. Emily de yeğeni için bu panayırın bir parçası olmayı kabul ediyor. Panayırın en önemli özelliği ise herkesin eski dönemlere ait bir karakter olarak panayırda çalışıyor olması.

Bu panayıra başkanlık eden kişi ise aynı zamanda lisenin edebiyat öğretmeni olan Simon. Emily ve Simon’ın yıldızları ilk günden itibaren asla barışmıyor.Sürekli didişen ikilinin anlaşabildikleri tek zaman aralığı panayırda karakterlerini oynamak zorunda oldukları zaman.

Simon’ın karakter haliyle anlaşabilirken gerçek hayatta anlaşamıyor oluşu Emily’i oldukça sinirlendiriyor.Bir de üstüne üstlük panayırda iki sevgiliyi canlandırıyorlar ve Emily hangi Simon’ın gerçek olduğuna bir türlü karar veremiyor.

Bir süre sonra ikili aralarındaki garip ilişkiye bir şans vermeye karar veriyorlar. Her şey çok iyi giderken Simon’ın panayır konusunda kimsenin yardımını istememesi ve değişim fikrine aşırı bir şekilde karşı oluşu ile başlayan sarsıntılar, Emily’nin önceki ilişkisinde yaşadığı olumsuzlukların tekrarlanması korkusu da eklenince ilişkilerini aniden sonlanıyor. Ancak bunun bir contemporary tarzı kitap olduğunu düşünürseniz işlerin nasıl ilerleyeceğini de az çok tahmin edebilirsiniz.O yüzden konuyla ilgili söyleyeceklerimi burada sonlandırıyorum. 

Gelelim benim yorumuma : Ben genel anlamda kitabı beğendim. Okuldaki boş zamanlarımda okuyup hemen bitirdiğim bir kitap oldu.(Şimdi aralarda kitap okumak yerine hastanede bir sonraki dersin olduğu servise koşup duruyorum! Nerede şimdi o güzel, rahat günler?!) Konu daha önce türevlerini okuduğumuz bir konuydu keza karakterler de öyle. Ancak bunlara alıştık zaten. 

Yukarıda da belirttiğim gibi ben kitaba bir beklentiyle başladım ancak her ne kadar bu beklenti kitap tarafından karşılanamasa da ben kitabı okurken eğlendim. Bu nedenle de kitabı 3.5/5 olarak değerlendirdim.

Kitap yurtdışında geçen ay çıktığı için Türkçeye çevrilmesi biraz zaman alabilir ama çok yüksek ihtimalle yayınevlerinden biri kitabı çevirir. Eğer İngilizce okumak isterseniz, kitabın bazı kısımlarında dili bir miktar zorlayıcı bulabilirsiniz. Eski İngilizceye ait paragraflar ve klasiklerden alıntılar mevcut çünkü kitapta.

Evet, bir yorumun sonuna daha gelmiş bulunmaktayız. Hasta dosyası hazırlamakla geçen şu birkaç günden sonra bloga yorum yazmak çok iyi geldi. Elimden geldiğince blogu da aktif tutmaya çalışıyorum ama genel olarak Instagram’da aktifim.Eğer beni oradan takip etmek isterseniz buraya tıklayarak hesabıma gidebilirsiniz.

Sorularınız ve yorumlarınız için benimle iletişime geçmeyi unutmayın!

Kendinize iyi bakın!

-GGizay