Pumpkinheads - Rainbow Rowell | Kitap Yorumu




Yine upuzun bir aradan sonra herkese merhaba !

Niyetim asla bu kadar uzun bir ara vermek değildi ama mecbur kaldım. Bu yıl fırsat bulduğum an bir şeyler okumaya çalışıyorum ama bu sefer de yorum yapmaya vaktim kalmıyor. Beni Goodreads’ten takip edenler biliyordur normalde,bir kitabın benim hesabımda iki günden fazla currently reading olarak kalması mümkün değilidir. Ama gelin görün ki son birkaç aydır durum hiç de öyle değil.

Ne oldu da bu kadar yoğunlaştın diyecek olursanız da bu yıl stajlarım olduğu için sürekli hastanede farklı servislerde koşuşturma halindeyim. Günlük olarak hocalarla hastabaşı dersleri yaptığımız için de okumam gereken bir yığın kitap ve not oluyor. Yani sizin anlayacağınız bu yıl Eylül ayından beri en çok okuduğum şey textbooklar oldu. İsterseniz ordaki favorilerimi sizlerle paylaşabilirim.Şaka bir yana,aralarda okuyabildiğim kitapların sadece Instagram’da puanlarını paylaşacak kadar vaktim oluyor. Ama bugün hazır bir ufak boşluk yakalamışken son zamanlarda okuduğum bir kitabı size anlatayım dedim. Hem böylece arayı da kapatmış oluruz.

Bahsedeceğim kitap aslında bir çizgi roman. Son zamanlarda da epey bir popüler oldu,o yüzden başka bir yerde de bu kitapla karşılaşmış olabilirsiniz.

Rainbow Rowell,benim ilk kitabından beri severek okuduğum bir yazar. Hatta Fangirl hala en sevdiğim kitaplardan biridir. Yazar bu sefer bir değişiklik yapıp çizgi romanla karşımıza çıktı,ve yazdığı bu güzel işin adı da Pumpkinheads.

Pumpkinheads ; Cadılar Bayramı’nda geçen kısacık bir öykü aslında. Josiah ve Deja her yıl pumpkin patchte (Balkabağı tarlası olarak çevirebilirim.) birlikte çalışıyor ve bu Cadılar Bayramı onların bu işteki son günleri. Çünkü artık ikisi de liseden mezun olup üniversiteye başlayacak. Ama ikisinin de içi biraz buruk. Josiah,karşı dükkanda çalışan şekerlemeci kızdan çok uzun zamandır hoşlanıyor ancak hiçbir zaman kıza açılamıyor. Deja da bunun Josiah için son şans olduğuna karar veriyor ve arkadaşını kıza duygularını söylemesi için cesaretleniyor ve karakterlerimiz şekerlemeci kızı aramaya başlıyor.Bu arama sırasında kentteki her yere gidiyorlar. Böylece yazar bizlere,balkabağıyla ilgili bir sürü yiyeceğin satıldığı bu eğlenceli kentte bir tur attırmış oluyor.Sayfaları çevirirken ne olacağını bilerek ilerliyorsunuz ama bu öyle rahatsız edici tarzda bir şey değil. 

Kitabı çok merak ediyordum. Ders aralarında parça parça okuyarak bitirdim kitabı. Ben okurken eğlendim. Yazarın dili biraz karışık. Türkçe versiyonu da henüz ortalarda yok ama eminim ki birkaç aya raflarda yerini alır. Ülkemizde Rainbow Rowell okuyan çok sayıda insan var o yüzden hızlı bir şekilde satışa hazırlanır diye düşünüyorum.

Ben kitabı 3.5/5 olarak değerlendirdim. Oldukça sevimli,kısa bir hikayeydi. Şans verin derim ben.


Bir sonraki yazı ne zaman gelir bilemem ama fırsatım olduğu an yazacağımdan emin olabilirsiniz.


Benimle burdan ya da Instagram’dan iletişime geçebilirsiniz.


Kendinize çok iyi bakın.

Görüşmek üzere !


-GGizay







Yorumlar

Popüler Yayınlar