Second Fırst Impressions / İkinci İlk İzlenimler - Sally Thorne | Kitap Yorumu




Herkese merhaba!


Bugün konuşacağımız kitap Sally Thorne’un yeni kitabı olan Second First Impressions olacak. Kitap 31 Mart’ta yayınlandı. The Hating Game’den sonra yazarın her kitabını heyecanla beklediğimden bu kitap da çıkar çıkmaz okumaya başladım ve işte burdayım! Hazırsanız hemen başlayalım.


Second First Impressions, huzurevinde çalışan Ruthie’nin tekrar genç olma çabasını anlatıyor. Ruthie, benzinlikte karşılaştığı ve kendisini 25 yaşında olmasına rağmen daha yaşlı sanan Teddy ile olan konuşmasından sonra hayatında artık değiştirmesi gereken şeyler olduğunu fark ediyor. Ancak bu değişimin üstesinden gelmek travmaları yüzünden pek de kolay değil. Neyse ki ofis arkadaşı Melanie ve huzurevinin renkli sakinlerinden Reneta ve Aggie'nin yeni asistanı olan Teddy, Ruthie’yi asla yalnız bırakmıyor.

Benzinlikteki ilk ve kötü tanışmalarından sonra, Teddy’nin huzuevinin sahibi olan babası Jerry ile Ruthie’nin ofisine gelmesiyle asıl eğlence başlıyor. Teddy aslında bir dövme sanatçısı. Ancak stüdyosunu açabilmek için para biriktirmesi gerekiyor ve bunun için de huzurevinde çalışmaya başlıyor.

Ruthie’nin tekrar yirmi beş yaşında gibi olabilmesi için Melanie, Sasaki Methodu adını verdiği bir projeyle işe koyuluyor. Ve Ruthie’yi tek bir konuda uyarıyor: Teddy’e aşık olma.

Ancak ne Ruthie ne de Teddy bu kurala uyuyor.


Second First Impressions, çok güzel karakterleri ve diyalogları olan bir kitaptı. Sally Thorne’un en sevdiğim özelliği karakterlerini mükemmel yazmaya çalışmıyor olması. Dİyalogları olabildiğince neşeli tutuyor ve gereksiz dramları kitaplarına asla eklemiyor. Elbette karakterlerin yaşadığı zorluklardan bahsediyor ama bunu tadında bırakmayı biliyor. Zaten bu özelliğinden dolayı her seferinde kitaplarına tam puan veriyorum. Second First Impressions'ta bir miktar da hem Ruthie'nin hem de Teddy'nin travmalarını ve bu travmaları birlikte yenme çabalarını okuyoruz.



The Hating Game’i ne kadar sevdiğimden sürekli bahsediyorum. Yazardan okuduğum ilk kitap bu kadar iyi olunca 99 Percent Mine’da olduğu gibi Second First Impressions’u da hep The Hating Game ile kıyasladım. The Hating Game’in yerini alamadı ama Second First Impressions’ı da çok sevdim ve kesinlikle 99 Percent Mine’dan daha çok sevdim. 99 Percent Mine’da karakterlere bir türlü ısınamamıştım ama Lucy ve Josh’ta olduğu gibi Ruthie ve Teddy’e ilk sayfalardan ısındım.


Kendi içinde oldukça sevimli ve neşeli bir hikayeydi. Aşağıya kitapta en sevdiğim alıntılardan bir kısmının çevirilerini ekleyeceğim, bakmayı unutmayın.

Eğer siz de kitabı okumak isterseniz dili zorlayıcı değil ama Türkçe okumak isterseniz de  yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi Second First Impressions’ın çok yakında raflarda yerini alacağını düşünüyorum.


Evet,bir yorumun daha sonuna geldik. Yazarın diğer kitapları ile ilgili yorumlarıma da aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz. 

Kendinize iyi bakın!


- GGizay



The Hating Game Yorumu

99 Percent Mine Yorumu





———————————————————————————————————


‘’Kim olduğumla ilgili düşüncelerini anlamaya epey yaklaştım. Şımarık bir Prescott çocuğu, boş gezerek miras bekleyen, tamamen bir ilgi budalası.’’

‘’Beni gerçekten kim olduğunu anlamama yetecek kadar kendine yaklaştırmıyorsun. Kaçmakta gerçekten iyisin.’’

Ben hiçbir şey söylememişim gibi konuşmaya devam etti. ‘’Keşke sana ikinci bir ilk izlenim verebilsem ama nasıl yapacağımı bir türlü bulamıyorum.’’


———————————————————————————————————


‘’Seni bu kadar kızdıran şey ne, Düzenli Kız?’’ Bana doğru uzandı, belki de saçlarımı yüzümden çekmek içindi ama serçe parmağı el bombamın pimine takıldı.

‘’Bana öyle deme.’’

‘’Ama ben sana hep öyle derim,’’ diye itiraz etti biraz eğilerek. Suratı gazete rulosuyla vurmuşum gibi duruyordu. ‘’Neler oluyor? Düzelteceğim. Söyle,söyle,’’ dedi daha da fazla eğilerek ve gerçekten umursuyor gibi gelen bir sesle.

Ellerimi göğsüne koyarak onu ittim. ‘’İnsanların bazen yalnız kalmak istediklerini anlayamıyor musun? Burası benim evim. Anahtarları ver.’’

‘’Sadece ne olduğunu anlamak istiyorum. Benim söylediğim bir şeyden dolayı mı?’’

‘’Bazı şeylerin beni nasıl hissettirdiğini anlayamaman çok sinir bozucu.’’ Gözlerindeki endişe ve ilgiden nefret ediyordum. Onu burdan kovmam gerekiyordu. ‘’Benden istediğini yaptım. Seninle geldim ve yol boyu uyanık kalmanı sağladım. Stüdyonu ve yeni daireni gördüm.Daha ne istiyorsun?’’

Belli ki cevabı çok kolaydı. ‘’Mutlu olmanı istiyorum.’’

‘’İmkansız.’’

‘’Bu akşam seni nasıl hissettirdi?

‘’Her zaman olduğu gibi.Terk edilmiş.’’ Kelimeleri durduramıyordum. ‘’Yeni hayatını gözüme soktun ve bak şimdi tekrar neredeyim. Providence’e geri döndüm, değişimden ve kötü bir karar almaktan korktuğum için muhtemelen sonsuza kadar kalacağım yere.’’

‘’Gözüne sokmuyordum. Seni etkilemeye çalışıyordum.’’

‘’Neden? Niye zahmet edesin ki? Rose ile olan ilişkini baştan inşa etmeye falan mı çalışıyorsun?’’ Sesli bir şekilde söyler söylemez kelimeler bir havada kaldı. ‘’Öyle yapıyorsun. Beni etkilemeye çalışarak kendini hala yapabileceğine inandırıyorsun. Zamanını geçirdiğin bir meydan okumadan başka bir şey değilim. Ben sana delice aşık olana kadar da durmayacaksın.’’ 


—————————————————————————————————


‘’Sen bana her zaman inandın. Sasaki Methodu’nun flörtleşme ile alakalı olmadığını biliyorum. Gerçekten değildi. Senin beni kendim hakkında düşündürtme çabandı. Kendimi insan türü için bir aday olarak görebilmem için. Beni yirmi beş yaşında yaptın. Ve ben gerçekten ama gerçekten sana minnettarım.’’


——————————————————————————————————




Yorumlar

Popüler Yayınlar