Origin / Başlangıç - Dan Brown | Kitap Yorumu


Herkese merhaba!

Uzun süredir beklediğim bir kitabın yorumunu paylaşmaya geldim; Başlangıç.
Dan Brown’un yeni çıkan kitabından bahsediyorum.Çok sıkı bir Dan Brown hayranı olduğum için kitabı o kadar büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum ki kitabı, çıktığı gibi almaya koştum.Gelin,şimdi kitap hakkındaki yorumuma bakalım.

Dan Brown’un bundan önceki kitabı olan Cehennem’den dört yıl sonra çıkan Başlangıç’a  dair beklentim açıkçası çok fazlaydı ve yazar beni yine şaşırtmadan beklentimi karşıladı.Zaten benden kolay kolay Dan Brown kitaplarına 5/5’ten farklı bir puan vermem beklenemez.O yüzden yorumumda bunun etkilerini görürseniz şimdiden kusura bakmayın.


Kitapta baş karakterimiz yine simgebilim profesörü Robert Langdon.Kendisinin maceralarını o kadar çok özlemişim ki! 

o


Yalnız her zaman tarihin,sanatın oldukça geçmişine inen Langdon bu sefer kendini yakın tarihin ve modern sanatın içinde buluyor.Dürüst olmak gerekirse bu farklılık benim için sürpriz oldu ama oldukça tatlı bir sürpriz.Çünkü Langdon’un geçmişe ve sanata dair olan bilgileri benim kitaplarda en sevdiğim kısımdı.O yüzden modern sanat kısmı beni şaşırttı,bu kısmın sadece beni değil Langdon’u da şaşırttığını kitapta göreceksiniz.

Maceramızın merkezi bu sefer İspanya.Yazar bizi Dijital Kale kitabında da İspanya’ya götürmüştü.Ancak bu sefer İspanya’nın tarihi yerlerinden çok teknoloji ve modern sanatla bütünleşmiş alanlarını ziyaret ediyoruz.Simgebilimcimiz Langdon,eski bir öğrencisi olan Edmond Kirsch’in daveti üzerine Bilbao Guggenheim Müzesi’ne gidiyor.Kirsch,profesöre insanlığın varoluşundan beri kafasını karıştıran sorulara cevap bulduğunu ve bu cevapların insanlıği derinden etkileyeceğinden bahsediyor.Daha sonra bunu herkesle paylaşmak için müzedeki sunumuna başlıyor.Her Dan Brown kitabında olduğu gibi işler burdan sonra karışıyor.


Kitaptaki fikir muhteşemdi.Bunu böyle bir dilde anlatabilmesi yazarın kaleminin ustalığını bir kere daha kanıtlıyor ve bizi bir kere daha kendine hayran bırakıyor.Kitapta bunun yanısıra İspanya’nın monarşik rejimi ve modernleşme yolundaki ideallerinden bahsediliyor.Bu kısmı da gerçekten çok beğendim.

Kitap hakkında söyleyebileceğim şeylerden biri de Langdon’un bulunduğu kitaplardan çok Dijital Kale’ye daha yakın bir konusu olduğuydu.Eğer Dijital Kale’yi sevdiyseniz bu kitaba da bayılacaksınız.

Bir sonraki kitap için yazar bizi bir dört yıl daha bekletir mi bilemem ama ben bir sonraki kitabı dört gözle beklemeye başladım bile.Bu arada Başlangıç tüm dünyayla aynı anda Türkiye’deki raflarda yerini aldı.Eğer hala Dan Brown okumadıysanız tavsiyemi dikkate alın ve yazarın herhangi bir kitabına derhal başlayın,pişman olmayacaksınız!

Başlangıç’ı ya da herhangi bir Dan Brown kitabını okuduysanız düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.


Şimdiden iyi eğlenceler!

Goodreads puanım : 5/5




Tanıtım bülteni için okumaya devam edin.



Kim olursan ol, neye inanırsan inan,
Çok yakında her şey değişecek...

Genç adam, aniden üç büyük dinin temsilcilerine döndü. “Şaşırtıcı bulacağınızı tahmin ettiğim bilimsel bir buluşum sebebiyle bugün buradayım. İnsanlık deneyimimizin en temel iki sorusuna cevap bulma ümidi ile yıllardır peşinden koşuyordum. Bu bilginin tüm inananları derinden etkileyeceğine inanıyorum. Nasıl desem, ‘yıkıcı’ diye tanımlanabilecek bir değişikliğe sebep olabilir. Birazdan
görecekleriniz, dünyayla paylaşmayı umduğum sunumun kaba bir kesiti. Fakat bunu yapmadan önce dünyanın en etkili din adamlarına danışmak, en çok etkilenecek kişilerce nasıl algılanacağını öğrenmek istedim.”

Piskopos, haham ve ulema birbirlerine baktılar, sıkılmış görünüyorlardı. Piskopos, “İlginç bir girizgâh Bay Kirsch. Bize gösterecekleriniz dünya dinlerinin temelini sarsacakmış gibi konuşuyorsunuz," dedi. Genç adam kutsal metinlerin saklandığı bu eski mahzende etrafına baktı. Temellerini sarsmayacak, yıkacak, diye düşündü. Din adamları üç gün içinde bu sunumu bir etkinlikle insanlara duyuracağını bilmiyorlardı. Bunu yaptığında tüm insanlar, dini öğretilerin gerçekten de ortak bir noktası bulunduğunu anlayacaklardı: Hepsinin tümden yanlış olduğunu...

Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?

İnsanoğlunun var olduğu günden beri cevabını bulmaya çalıştığı bu temel soruya cevap bulma iddiasındaki bir fütüristin tam da keşfini açıklayacağı gece her şey trajik bir biçimde karanlığa gömülür. Eski öğrencisinin sunumuna davetli olan Simgebilim Profesörü Robert Langdon söz konusu keşfi öğrencisinin anısına dünyaya duyurmaya karar verir. Ancak, kendisini bekleyen şifrelerden, acı sürprizlerden ve ölümcül fanatiklerden habersizdir...

(Tanıtım Bülteninden)

Yorumlar

  1. Dan Brown dan ihanet noktasını okumustum bundan yaklaşık 4-5 yıl once kitap çok akıcıydı fakat ana karakterin hiç kusuru yoktu. Dan Brown bence konuyu iyi seçiyo dilide gayet akıcı fakat ihanet noktası bana sanki bir hollywood filmi gibi geldi. Tavsiyenle bu kitabınıda okumayı düşunüyorum. Peyami safadan 9. Hariciye koğuşunu okuyup blogunda yorumlarmisin ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İhanet Noktası ve Dijital Kale’nin karakterlerindense Robert Langdon’u daha fazla seveceğinize eminim.Çünkü Robert Langdon yaşına rağmen Mickey Mouselu saat takan ve klostrofobisi olan bir karakter.Yani kusursuz değil.O yüzden diğer Dan Brown kitaplarını okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
      Tavsiye ettiğiniz kitabı da en kısa zamanda yorumlaya çalışacağım.Öneriniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar