Love & Gelato / Aşk & Dondurma | Kitap Yorumu


Selam!

Tekrar eğlenceli ve sıcacık bir kitapla karşınızdayım: Love&Gelato. Love&Gelato’yu Goodreads’te kitapları karıştırırken fark ettim ve iyi ki de dikkatimi çekmiş! Yoksa bu güzel hikayeden,bu sevimli karakterlerden mahrum kalacaktım.

Ana karakterimiz Carolina Emerson.Ancak kendisine kısaca Lina denilmesini tercih ediyor.Lina’nın hayatı annesinin hastalığının son günlerinde ondan yapmasını istediği bir şeyle  hiç beklemediği bir anda değişiyor.Kanser hastası olan annesinin Lina’dan isteği onun İtalya’ya babası ile yaşamak için gitmesi.Lina, annesinin bu isteğini yerine getirmek zorunda kalıyor ve işler buradan sonra oldukça ilginç bir hal alıyor.Çünkü Lina daha önce hiç babası ile tanışmamış.

Lina İtalya’ya gelince,annesinin Floransa’da yaşarken tuttuğu günlük Lina’nın eline geçiyor.Lina günlüğü okumaya başlayıp annesinin isteğini anlamaya çalışıyor. İtalya’da geçirdiği yaz, arkadaşı Lorenzo ile tanışmasıyla daha da renkleniyor.Ki o da kendisine kısaca Ren denmesini istiyor. Ren ve Lina,annesinin sırlarını çözmeye çalışırken oldukça eğlenceli bir İtalya macerasına atılıyor. Ve bu maceralara bayılacağınızdan eminim! İkili arasında geçen konuşmaları okurken gülümsemekten kendimi alıkoyamadım!



Kitapta İtalya’yla ilgili de birçok bilgi veriliyor.Açıkçası yazarın tarihi yerleri ve çeşitli sanat unsurlarını güzel bir şekilde betimlemesi oldukça hoşuma gitti.Kitabı okurken adı geçen yerlere internetten bakmanızı mutlaka öneririm.

Kitabın diline gelecek olursak ben kitabı orijinal dili olan İngilizce olarak okudum.Kitabın dili sade ve kitabın  okunması da oldukça kolaydı.Eğer orijinal dilinde okumak isterseniz bir deneyin derim.Ama eğer İngilizce okuyamam diyorsanız sizin için güzel bir haberim var; kitap Yabancı Yayınları tarafından 9 Eylül’de satışa sunuluyor.Tavsiyem, hangi dilde olursa olsun bu kitaba bir göz atmanız! Sizin için kitaptan küçük alıntılar çevirdim.Onlara da bakmayı unutmayın!


Ben kitabı 4/5 olarak değerlendirdim.Belirttiğim gibi,Love&Gelato; okurken oldukça eğlendiğim ve karakterlerini,diyaloglarını çok beğendiğim bir kitap oldu.Okursanız umarım siz de benim kadar beğenirsiniz.



Şimdiden iyi eğlenceler!



Kitaptan Alıntılar

*
‘’ Sen görüneceğini düşündüğüm hiçbir şey gibi görünmüyorsun.’’
‘’Neden?’’
‘’Gerçekten kısasın.Ve İtalyan gibi duruyorsun.’’
‘’O zaman nasıl benimle İngilizce konuşman gerektiğini bildin?’’
‘’Kıyafetlerin.’’
Aşağı baktım.Tayt ve sarı T-shirt.Özgürlük Heykeli gibi giyinmiş değildim. ‘’Kıyafetimle ilgili Amerikanvari olan şey ne?’’
‘’Canlı renkler.Koşu ayakkabıları…’’ Küçümseyerek elini salladı. ‘’Bir ya da iki ay ver,kesinlikle anlayacaksın.Burada birçok insan Gucci giymedikleri sürece hiçbir yere gitmezler.’’


*
Ona baktım ve içimde bin his ben bir balon kadar gerginleşinceye kadar şişti.Annem kesinlikle haklıydı.Hiç kimse onun yerini dolduramayacaktı,ama eğer birini bunun için seçebilseydim bu Howard olurdu.Annem benden sadece birkaç adım öndeydi.




-Tanıtım için okumaya devam edin.


Lina yaz tatilini geçirmek için Toskanada’ydı fakat o hiç de İtalya’nın ünlü yazları ve güzel manzarası için hevesli değildi.Orada olmasının tek sebebi,annesinin ölmeden önceki son isteğiydi: Lina’nın,babasıyla tanışması.Fakat ne tür bir baba on altı sene boyunca kızının hayatına hiç dahil olmazdı ki? Lina’nın tek dileği eve dönmekti.
Fakat bir gün,annesinin İtalya’da yaşarken tuttuğu bir günlüğü okumaya başlayınca Lina,gizli aşkların,sanatın ve saklı pastanelerin büyülü dünyasını keşfeder.Yanında,inanılmaz karizmatik Ren’le beraber annesinin peşinden,fazlasıyla uzun bir süredir saklı kalmış sırların ortaya çıkarmaya başladıkça Lina’nın annesi,babası ve hatta kendisi hakkında bildiği her şey değişecekti.

İnsanlar İtalya’ya aşk ve dondurma için gelirdi ama bazen çok daha fazlasını keşfederlerdi.

Yorumlar

Popüler Yayınlar