Again,But Better - Christine Riccio | Kitap Yorumu

Herkese merhaba !

Bugün Christine Riccio’nun 7 Mayıs 2019’da yayınlanmış olan kitabı Again, But Better hakkındaki yorumumu sizlerle paylaşacağım. Dilerseniz hemen yazıya geçelim.

Öncelikle kitabın yazarını birçoğunuz tanıyorsunuz. Kendisi Youtube’ta bulunan Polandbananasbooks adlı kanalın sahibi. Uzun zamandır kitaplarla iç içe anlayacağınız.

Again,But Better, yazarın ilk kitabı. Kitap son yıllarda epey bir aşina olduğumuz Contemporary  tarzında yazılmış.

Kitabın konusuna gelirsek ; ana karakterimiz Shane,pre-med öğrencisi. Yani sınavları geçerse tıp fakültesine girecek ve şu anda bunun için üniversiteye gidiyor. Ancak içten içe bunun istediği şey olmadığını da biliyor. Ailesinin baskısıyla Creative Writing yerine Pre-med’i major olarak belirliyor. Yurtdışı programlarında yazarlıkla ilgili bir kurs görünce de bu kursa katılmak için kolları sıvıyor. Herkese Londra’ya tıp stajı için gittiğini söylüyor ve tek başına her anlamda bir yolculuğa başlıyor.

Bu tarz kitapların %90’ında olduğu gibi Shane içine kapanık bir insan. Kitaplarının içinde yaşıyor gibi. Bu yurtdışı programında kendini değiştirmek ve her şeye sıfırdan başlamak istiyor. Bunun  için çalışmalara da uçağa bindiği anda başlıyor.

Shane, kaldığı yurtta Babe,Sarah,Atticus ve Pilot ile tanışıyor ve harika bir arkadaş grubunun temelleri atılıyor. Bu grupta Pilot’ın yeri baya ayrı. Shane,Pilot’tan en başından itibaren hoşlanmaya başlıyor ama elbette ki işler hiçbir zaman planlandığı gibi gitmiyor. Hepinizin de anladığı gibi Pilot'ın bir kız arkadaşı var çünkü !

Kitap bir yerden sonra 6 yıl sonrasına giderek günümüze geliyor. Shane, kapatması gereken defterlerin olduğunu ve bu işleme Pilot’ın da dahil olması gerektiğini fark ediyor ve Pilot’ın karşısına çıkıyor.

Şimdi kitapla ilgili şöyle bir durum var ki ; karakterlerimize ikinci bir şans biraz büyülü yollardan veriliyor. 6 yıl sonra asansörde kalan Shane ve Pilot’a tekrar Londra’ya dönüp yaşamaları fırsatı sunuluyor. Bu noktadan itibaren karakterlerimizin bir şeyleri değiştirmek veya her şeyi aynı bırakmak arasındaki seçimlerini okumaya başlıyoruz.

Konudan bu kadar bahsetmek yeterli olur çünkü kurulan her cümle ile spoiler alanına ilerliyoruz !

Gelelim benim yorumuma : Ben kitabı aman aman beğenmedim. Kitap ilk çıktığında sınava çalışıyordum ,sınav bittiği anda Again,But Better okumak için zaman hemen plan yaptım. Nedendir bilinmez ama çok umutluydum bu kitaptan. Belki de beklentim yüksek olduğu için kitabı sevemedim.

O kadar gereksiz detaylandırılmış bölümler vardı ki okurken yorulduğumu hissettim. Hani kitap okurken  arada ‘Banane bu kadar detaydan,konuya gir artık! ‘ demek istersiniz ya işte tam olarak bunu demek istediğim paragraflar vardı. Tamam anladık,aralarda boş günlerin de olduğunu anlatmak istemiş yazar ama bu kadarı da fazlaydı kitap için.

Shane’i  de pek sevemedim.  Kitabın başında çekingen olan Shane birkaç bölüm sonra hiç de öyle değildi. Yazar karaktere öyle hızlı bir U dönüşü yaptırmış ki okurken karakterin bu denli hızlı değişmesini açıkcası ben yadırgadım.

Kitapta hiç mi sevdiğin bir yer olmadı yani dediğinizi duyar gibiyim. Elbette ki oldu ! Karakterlerin her haftasonu başka ülkelere, şehirlere seyahat edip oraları keşfetmesi çok hoş bir detaydı. Shane’in yazı derslerinin anlatıldığı kısımlar oldukça güzeldi. Zaten bu kısımlardan dolayı kitabı 3/5 olarak değerlendirdim.

Kitabın şu anda Türkçe’si mevcut değil. Ben de İngilizce olarak okudum.Kitap yurtdışında oldukça ses getirdi. O yüzden ilerleyen zamanlarda elbet ülkemizde de satışa sunulur. Hemen okumak istiyorum diyorsanız da dili çok kompleks bir kitap değil,rahat anlaşılıyor.

Evet,bu yorumun da sonuna geldik. Eğer blogdan daha erken haberdar olmak isterseniz Instagram’daki ggizayinguncesi hesabını takip edebilirsiniz. Bu hesapta burada yorum olarak paylaşmadığım kitapları ve şu an okuduklarımı paylaşıyorum,bir göz atabilirsiniz.

Düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın !

Kendinize iyi bakın !

-GGizay