Solgun Karanfil - Sinan Akyüz | Kitap Yorumu




Herkese yeniden merhaba !


Yine bir kitap yorumuyla geldim ama artık alıştınız sanırım bu duruma. Bu yazıda bahsedeceğim kitap Sinan Akyüz’den Solgun Karanfil . Hazırsanız başlayalım.

Genel olarak tarihi kurgu tarzında yazılan kitaplara şans veririm. Piruze’yi okuduktan sonra Sinan Akyüz’ün diğer kitapları da ilgimi çekmeye başladı  ve Solgun Karanfil’e de aslında bu şekilde rastlamış oldum.


Kitap, 2.Dünya Savaşı ‘yla yok olan umutları, solup giden hayatları temel alarak onun çevresinde gelişen olayları anlatıyor. Kitabın ana karakterleri Müslüman bir Arnavut kızı olan Aferdita ve Aferdita’nın uzun zamandır sevdiği tıbbiyeli Fikret.

Yaşananlara dayanamayan Fikret ve Aferdita’nın ağabeyi Arben savaşmak için dağa çıkıyor ve böylece Aferdita’nın sonsuz bekleyiş süresi başlıyor. Kitapta ; Yahudilere yaşatılanlar, toplama kamplarında yaşanılanlar, dağlardaki zorlu şartlar, ateş altındaki şehirler çoğu karakterin gözünden okuyucuya aktarılıyor.


2.Dünya Savaşı konulu oldukça fazla kitap okumuş biri olarak Solgun Karanfil için çok güzeldi diyemeyeceğim. Kitapta savaş derinlemesine işlenmeye çalışılmış ama olaylar o kadar yüzeyel şekilde aktarılmış ki. Yazar, olayları hızlı bir şekilde birbirine bağlayıp ordan da hemen sonuca ulaşmaya çalışmış gibi geldi bana. Okurken bir şekilde bunu hissettirdi bana ve bu sebeple kaç kere kitabı yarım bırakmayı düşündüm. Aynı  hissi yazarın İncir Kuşları adlı romanını okurken de hissetmiştim  ve İncir Kuşları’nı da bu sebeple pek sevmemiştim.





Ben kitabı Goodreads’te  2/5 olarak değerlendirdim. Piruze’den sonra Sinan Akyüz kitaplarına bakışım biraz da olsa değişmişti ancak Solgun Karanfil ile sanırım başa döndüm. Belki daha sonra yazara bir şans daha verebilirim. Eğer sizin önerebileceğiniz bir kitabı varsa lütfen bana yazın.

Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın.

İyi okumalar !


Goodreads profilime ulaşmak için buraya tıklayınız.
Twitter profilime ulaşmak için buraya tıklayınız.
Blogun Instagram profili için buraya tıklayınız.



- Tanıtım bültenini okumak için devam edin.


Fikret onun solgun yüzüne bir öpücük kondurdu. “Sen hiç merak etme. Ölmek için değil, düşmanı ezmek için çıkıyoruz dağlara. Bir gün yanına sağ salim döndüğümde sana özgürlüğü getireceğim...”

Aferdita sözünü kesti. 
“Unutma aşkım,” dedi yeşil gözlerinden yanaklarına yaşlar süzülürken. 
“Her tercih bir vazgeçiştir. Ama vazgeçilen hep alacaklı kalır!”

O söğüt ağacının altında birbirlerine söz vermişlerdi kumrular gibi yuva kuracaklarına. Ama Naziler memleketlerini işgal edince gölge düştü mutluluklarına. Vatansız yaşanmazdı ki sevda! Bajgora Dağlarına doğru yollara düştü Fikret özgürlük uğruna... Kalbinde Aferdita’sı, aklında vatanıyla…

İncir Kuşları, Piruze gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz, yürek yakan son romanı Solgun Karanfil’le aşkı anlatırken bizi savaşla yüzleştiriyor ve soruyor: “Yaşanmışlıkları kaybetmek mi daha zor, yoksa hayalleri mi?” 

Yorumlar

Popüler Yayınlar